Pek çoğu evrimi şöyle tarif etmeye meyilli:

Rastgele mutasyonlar koşullar tarafından sınanır ve devam etmeyi destekleyen mutasyonlar genetik ve epigenetik olarak sonraki nesillere aktarılır.

Bu rastgelelik üzerinde pek durulmuyor nedense.

Halbuki başından beri bu rastgeleliği sınırlandıran bir yapısı var doğanın.

  1. Temel fizik yasaları
  2. Fizik yasalarına bağlı oluşmuş çevresel şartlar, formlar

Yani olasılıklar sınırsız değildir.

Boş bir arazide gidebileceğiniz yön....

ve varlık çeşitliliği arttıkça sınırlandırma arttığı için olasılık sayısı da düşecektir. Bu da evrimi belirli yollara zorlayarak sınırlandırmaktadır.

Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse :

Ağaç olma potansiyeli olan tohumun filizlenmesini, büyüyüp dallar ve yapraklara sahip tam bir ağaca dönüşmesini hayal edin. Her bir dal kendi uzamı ve hareket alanı içerisinde başka bir dalın oluşup, gelişmesine karşı direnç oluşturacaktır. Bu sayede ağaç, dengeli bir bütünlüğe sahip olacak şekilde biçimlenir. Sürreal bir ağaç çıkmaz karşımıza.

Eğer evreni gayet mantıklı bir gerekçe ile ağaca benzetecek olursak, olasılıkların daha tohum seviyesinde sınırlanmış olması gerektiği sonucuna varabiliriz. Bu noktada artık evrimi sadece rastlantılarla açıklamak mümkün değildir.

Kaos kuramında olduğu gibi karmaşık bir sistem başlangıç koşullarındaki en ufak değişkenlere hassas bir şekilde ve zorunlu olarak bağlıdır.

... devam edilecek